Çocuk Diş Hekimliği

  İlk Diş Hekimi Ziyareti

Çocuğunuzun ilk diş hekimi ziyareti genellikle bir tanışma şeklinde olmaktadır. Çocuğunuzun ilk muayenesinde herhangi bir tedavi yapılmaz, sadece ağız ve diş muayenesi yapılır ve ağız hijyeni ve beslenme ile ilgili bilgiler verilir.

Bizce çok önemli olan “Diş hekimi-Çocuk-Aile” den oluşan pedodontik üçgenin ilk basamağı bu seansta atılır. Daha sonra röntgen çekimi yapılarak çocuğunuzun diş hekimliği açısından mevcut durumu ve ihtiyaçları tespit edilir, bir sonraki seansta yapılacak işlemler konusunda aile ve çocuk bilgilendirilir.

Bizler için en önemli kriter diş değil, çocuğun kendisidir. Çünkü biliriz ki diş hekimi korkusu olmayan bir çocuk zaten dişlerini kolaylıkla tedavi ettirecektir. Genellikle yaşları çok küçük çocuklar haricinde, ailelerin tedavi odasına çocukları ile birlikte girmelerini tercih etmeyiz. Çünkü çoğu zaman aileler kendi korku ve endişelerini çocuklarına yansıtmakta ve çocuğun tedavi odasındaki pozitif davranışlarını olumsuz etkilemektedirler. Hekim-çocuk ilişkisi ne kadar iyi olursa yapılacak tedaviler de o kadar başarılı olacaktır.

Dental işlemler öncesinde hekim, çocuğunuza ‘Anlat-Göster-Uygula’ tekniği ile yapılacak işlemleri teker teker anlatır, aletleri tanıtırken başka nesnelerle özdeşleştirerek çocuğunuzun onlardan korkmamasını sağlar. Tedavi sırasında çocukla hekim arasında sürekli iletişim devam eder, çocuğun olumlu davranışları hekim tarafından derhal olumlu cümleler kullanılarak ödüllendirilir, bu da çocuğun motivasyonunu ve uyumunu artırır.

  Bebeklerde Ağız-Diş Bakımı

Bebeklerde birinci yaş günü veya ilk dişinin çıkması ile ilk diş hekimi ziyaretinin yapılması gerekmektedir. Unutmayın ki erken teşhis ileride görülebilecek sorunların önlenmesinde en önemli basamaktır. İlk muayenede çocuğun beslenme alışkanlıkları, diş gelişimi ve çürük açısından riskli grupta olup olmadığı tespit edilir ve çocuğun mevcut durumuna göre bir sonraki diş hekimi ziyaret zamanı tespit edilir.


Ayrıca bebeğin ağız ve diş gelişiminin normal olup olmadığı, flor ihtiyacının bulunup bulunmadığı değerlendirilir.

Bebeğin parmak emme, yalancı emzik, biberon kullanımı gibi alışkanlıkları değerlendirilerek, aileler alışkanlıkların değiştirilmesi konusunda bilinçlendirilir. Erken yaşta çocuğunuzun bir pedodontist veya diş hekimine getirilmesindeki en önemli sebep; tüm hayatı boyunca devam edecek olan koruyucu diş hekimliği uygulamalarının bu yaşlarda başlamasıdır. Diş sorunları erken dönemde başlar. En sık görülen sorun; “Erken Dönem Çocukluk Çürüğü” (Biberon Çürüğü) denilen çok hızlı ilerleyen ve yıkıcı bir diş çürüğüdür. Çocuğunuz özellikle biberonla besleniyor veya düzensiz öğün alıyorsa bu çürük şekli açısından risk altında olabilir. İlk ziyaret ne kadar erken olursa diş sorunlarını önlemek o kadar kolay olur. Unutmayın ki sağlıklı dişlere sahip çocuklarınız gıdaları iyi çiğneyebilir, harfleri düzgün çıkartabilir ve güvenle gülebilirler.

Çocuğunuz bir yaşına girdikten sonra onu biberonla değil bardaktan içmesi konusunda bilinçlendirin. Özellikle uyku esnasında çocuğun biberonla uyuması sütün/meyve suyunun dişler üzerine göllenmesine ve de uyku sırasında tükürük akışı hemen hemen durduğu için dişler yıkanamadığından çürümesine sebep olur. Uykuda çocuklara biberon içersine süt veya meyve suyu koyulması bu açıdan çok tehlikelidir. Eğer uyurken mutlaka biberonla bir şey verilecekse bu yalnızca su olmalıdır. Çocuğunuz 12-14 aylık olduktan sonra yavaş yavaş biberon alışkanlığı bırakılmalıdır. Bebeklerin 2 yaşına kadar parmak emmeleri gayet normaldir. Eğer 4 yaşına geldiğinde bu alışkanlığını hala sürdürüyorsa çene kemiğinde ve daimi dişlerde ileride çapraşıklık sorunları (ortodontik problemler) görülebilir.

Bebeğinizin dişlerini fırçalamaya ne kadar erken başlarsanız o kadar iyidir. Doğumdan itibaren bebeğinizin ağzını ve diş etlerini temiz bir bez veya bebekler için özel üretilmiş diş fırçaları ile temizlemeniz iyi olacaktır. Bu hem ağız hijyeni için gerekli hem de süt dişlerini çıkartırken yaşanan sorunların daha hafif atlatılmasına yardım edecektir.

Süt dişlerinin sürme zamanları her çocukta farklı olmaktadır. Genel olarak ilk süt dişi 6-9 ay içersinde alt ön keser dişin sürmesi ile başlar ve 2,5-3 yaşlarında süt azı dişlerinin sürmesi ile sonlanır. Bu dönemlerde diş etlerinde kızarıklık ve şişliklerin olması çok doğaldır. Diş sürmesinden önce bebeğinizin ateşi çıkabilir, tükürük akışı artabilir ve huzursuz olabilir. Bu sıkıntıları rahat atlatabilmek için diş kaşınmasında kullanılan dişlikler, soğuk kaşık veya soğuk ve ıslak bir bez ile diş etlerinin silinmesi çocuğunuzu rahatlatacaktır.

  Diş Çürükleri - Yaşam Kalitesi

Ağız-diş sağlığı sorunları hem gelişmiş hem de az gelişmiş ülkelerde çocuklarda sıklıkla görülen bir sağlık sorunudur. Çocuklarda, beslenme veya diş fırçalama alışkanlıklarına bağlı olarak görülen kötü ağız hijyeni; büyüme ve gelişmenin yavaşlamasına sebep olabilir. Son yapılan araştırmalar; erken çocukluk döneminde ağızlarında diş çürükleri bulunan çocukların, ilerideki dönemlerde de diş çürüklerine yatkın bir bünyeye sahip olabileceklerini göstermektedir.

Erken teşhis ve koruyucu tedavi yöntemleri; çocukların sağlıklı büyümeleri için en etkili çözümdür. Ayrıca, yapılan çalışmalar; erken çocukluk döneminde ağzında çürük bulunan çocuklarda dikkat bozukluğu, derslerde başarısızlık, düzensiz uyku, iştahsızlık/yemek yeme zorluğu ve çevresi ile iletişim kurmada güçlük gibi çok önemli psikolojik ve fizyolojik sorunlara da yol açabileceği belirtilmektedir. Diş çürüklerine bağlı olarak ağrı çeken çocuklar; soğuk/sıcak veya sert gıdaları çiğneyemez veya yutamazlar. Bu yetersiz beslenmeye bağlı olarak çocuklarda kilo kaybı görülebilmekte ve diş çürüklerinin ilerlemesine bağlı olarak baş/boyun ve çene bölgesinde ciddi enfeksiyonlar görülebilmektedir.

Büyüme gelişmesi devam eden çocuklarda görülebilecek bu tarz enfeksiyonlar fokal enfeksiyon odağı olarak çocukların diğer hayati organlarını da (Örn. Kalp, böbrek, karaciğer vs) tehdit etmektedir. Genellikle ülkemizde ailelerin yaklaşımı özellikle okul çağındaki çocukların ağızlarında hem süt hem de daimi dişler bulunduğu için; nasıl olsa süt dişi düşecek tarzında olmaktadır. Halbuki süt azı dişleri genellikle 11-12 yaşına kadar ağızda kalmakta ve beslenmede çok önemli rol oynamaktadır. Çocukların dişlerinin sağlıklı olması onların başarılı ve sağlıklı bir birey olmalarında önemli rol oynamaktadır.

Tüm bu olumsuzlukların olmaması için düzenli diş hekimi/pedodontist (çocuk diş hekimi) kontrolü, diş çürüklerinin önlenmesinde veya erken teşhisinde ilk ve en önemli basamaktır. Ayrıca dengeli beslenme ve düzenli diş fırçalama alışkanlığı sayesinde çocuklarda bir ömür boyu çürüksüz dişlere sahip olmak artık çok kolaydır.

  Diş Fırçalama Alışkanlığının Kazandırılması

Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmasının en kolay ve etkili yöntemi erken yaşlarda dişlerin fırçalanmaya başlanmasıdır.

İlk fırçalama girişimleri oldukça zor, hatta başarısız olabilir fakat zamanla bu bebeğinizin de hoşuna giden bir alışkanlık halini alacaktır.

Özellikle süt dişlerinin yeni sürmeye başladığı zamanlarda fırçalamanın düzenli olarak yapılması dişetlerine masaj etkisi yaparak bebeğinizin rahatlamasına ve diş sürme ağrılarının azalmasına sebep olacaktır.

Genellikle bebekler ve çocuklar diş macununun tadını çok severler ve fırçalama esnasında diş macununu yutarlar. Bu sebepten dolayı 2,5-3 yaşından daha küçük çocuklarda diş fırçalanmasında diş macunu kullanılmaması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Fakat bu konuda tüm çocuklar adına bir genelleme yapmak doğru olmayacaktır. Bu sebepten dolayı bebeğinizin dişlerini fırçalarken macun kullanıp kullanılmayacağını diş hekiminize danışarak karar vermeniz yapılacak en doğru işlemdir. Unutmayın ki; çocukların fazlaca yutabilecekleri florlu diş macunu onların hem dişleri hem de genel vücut sağlığı açısından sorun yaratabilir.

  Diş Çürüklerinden Korunmada Fluor Uygulamaları

Diş çürükleri birden fazla faktörün yer aldığı enfeksiyöz bir hastalıktır. Flor diş çürüklerini önlemede veya yeni oluşmakta olan diş çürüklerini durdurmada en etkili ve basit yöntemdir. Laboratuar çalışmaları, florun dişler ağızda sürdükten sonra direkt dişler üzerine uygulanmasının çürükten korunmada en etkili yöntem olduğunu ispatlamıştır. Bu nedenle uygun görülen çocuklara klinikte topikal flor uygulaması yapılır.
 
  Fissür Örtücüler (Fissur Sealant)

Fissür örtücü, azı dişlerinin çiğneme yüzeylerini örten ve dişleri çürüğe karşı koruyan akıcı kıvamda bir maddedir. Genellikle çocuklarda 1. büyük azı dişleri 5 ila 7 yaşları arasında sürer. 2. büyük azı dişleri ise 11-14 yaşları arasında ağızda görülmeye başlarlar.

Yapılan araştırmalar diş çürüklerinin % 90'ının büyük azı dişlerinin çiğneme yüzeylerinde bulunan küçük, derin ve dar girintilerden (pits ve fissürler) başladığını belirtmektedir. Dişler ilk sürdükleri zaman diş minesi tam olarak kalsifiye olmadığından, (olgunlaşmadığından) yeni sürmüş dişler genellikle çürüğe karşı daha dirençsiz ve çürük oluşumuna yatkındırlar.

Fissür örtücülerin uygulanması için en ideal zaman bu dişlerinin sürdüğü ilk aylardır. Ayrıca çocuğunuzun ilk dişleri olan süt dişleri de fissür örtücülerle çürüğe karşı korunabilir. Diş çürükleri özellikle çocuklarda daha doğrusu yeni sürmüş genç dişlerde çok hızlı ilerlemektedir. Bu sebepten dolayı fissür örtücülerin zaman kaybedilmeden uygulanması çok önemlidir.Fissür örtücü uygulamaları ağrısız ve son derece kolay bir yöntemdir.

  Yer Tutucular

Yer tutucular; herhangi bir sebepten dolayı erken kaybedilmiş süt dişlerinin yerlerini korumak için yapılan hareketli veya sabit apareylerdir. Eğer çocuğunuzun süt dişi çürük veya travmadan dolayı erken kaybedilmiş ise; süt dişi çekim yeri boşluğunun yer tutucularla korunması, çocuğunuzun ileriki yaşlarda ideal bir diş dizisine sahip olması açısından çok önemlidir. Süt dişleri daimi dişler sürene kadar doğal yer tutucu olarak görev yapmaktadırlar.
 
  Eğer süt dişleri herhangi bir sebepten dolayı erken kaybedilir ise; 6 hafta içersinde diğer dişler bu boşluğa doğru kayarak çekilmiş süt dişinin yerini kapatırlar. Bu durum alttan sürecek olan daimi dişin ideal yerinden sürmesine engel olacaktır. Eğer daimi diş, sürmesi gereken yerden süremez ise dişlerde çapraşıklığa ve bu da erken yaşlarda ortodontik problemlerle karşılaşılmasına sebep olabilir. Yer tutucular metal veya plastikten yapılan kişiye özel apareylerdir. Erken kaybedilmiş süt dişi sayısı veya lokalizasyonuna göre sabit veya hareketli olarak yapılabilmektedir.
 
 
Website içeriğinde bulunan bilgiler bilgilendirmek içindir. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır © Gülenyüz Diş Kliniği