Diş Hastalıkları ve Tedavisi

  KOMPOZİT (BEYAZ) DOLGULAR

Kompozit dolgular, diş hekimliğindeki gelişmelere paralel olarak son yirmi yılda geliştirilmiş dolgulardır.

İlk keşfedildikleri dönemde amalgama (gümüş dolgu) rakip olamayacak kadar dayanıksız olmalarına rağmen mikro partikül teknolojisindeki inanılmaz gelişmeyle beraber, amalgamdan çok daha üstün bir dayanıklılık seviyesine ulaşmışlardır.

 
  Bu üstünlük sadece dayanıklılık açısından değildir. Kompozit dolgunun uygulanabilmesi için sadece çürük kısmın temizlenmesinin yeterli olması, dolgunun tutuculuğunu sağlamak için diş üzerinde fazladan madde kaybına ihtiyaç duyulmaması, diş renginde olduğundan estetiği sağlaması kompozit dolguların başlıca üstünlükleridir.

Kompozit dolgular dişlere iyice bağlandığı için diş dokularını destekleyerek kırılmaları ve ısı geçişini engeller. Sadece çürükleri restore etmek için değil, dişlerin rengini ve biçimini değiştirerek kozmetik etkileri için de kullanılmaktadırlar.
 
  KANAL TEDAVİSİ

Dişin dış dokuları olan mine ve dentinin altında yumuşak bir bağ dokusu olan ve dişin canlı kısmını oluşturan pulpa dokusu bulunmaktadır, halk arasında “dişin siniri” olarak bilinir.


Diş kanalları dişin üst kısmının içinde bulunan pulpa odasından başlayıp kök ucuna kadar devam eden çok küçük ve ince tünelciklerdir.

Çeşitli nedenlerle (çürük, dişe ya da çeneye gelen darbe, ileri derecede diş eti hastalıkları, yüksek yapılmış dolgu ve protezler, yanlış uygulanmış ortodontik tedaviler vb.) pulpa zarar görürse, artık iş göremez hale gelip enfeksiyon odağı potansiyeli taşımaya başlar. İşte bu haldeki pulpanın çıkartılıp, yerine yapay maddelerle dolgu yapılmasına kanal tedavisi denir. Kanal tedavisi, enfekte sinirlerin uzaklaştırılması ve kanalların dezenfekte edilerek doku dostu kanal dolgu maddeleri ile doldurulması işlemidir.

İlerlemiş çürükteki bakteriler dişin pulpasında çoğalmaya devam ederek ağrı ve basınca sebep olurlar. Bazen buna yüzde şişlik eşlik eder. Bazı durumda ağrı az hissedilir fakat kök ucundaki apse ilerleyerek dişi çevreleyen kemikte yıkıma sebep olur.

  Bir dişe kanal tedavi gerektiğini nasıl anlarsınız ?

• Dişinizde sıcak soğuk hassasiyeti,
• Özellikle geceleri hiçbir uyaran olmadan ağrı,
• Yemek yeme sırasında ağrı oluyorsa
• Sinirlerin ölmesi sonucu dişinizde renk değişimi,
• Apse oluşumu sonucu yüzünüzde şişlik,
• Bazı durumlarda hiçbir belirti olmaksızın yapılan dental ve radyolojik muayenelerde tedavi gerektiği anlaşılır.
 
  Kanal tedavisi sırasında lokal anestezi kullanıldığı için herhangi bir ağrı olmaz. Tedavinin seans aralarında ya da bitim seansında gerekli görüldüğü takdirde hekiminizin önereceği uygun bir ağrı kesici kullanılarak tedavi sonrası olabilecek birkaç saatlik hafif şiddetteki hassasiyetlerin önüne geçmek mümkündür.

Normal şartlarda en iyisi kanal tedavisinin tek seansta bitirilmesidir. Ancak enfekte bir dişte enfeksiyonun durumuna göre iki ya da daha fazla seans da sürebilir. Böyle durumlarda seans aralarında dişe uygun antiseptik pansumanlar konarak geçici dolgularla dişin üzerinin kapatılması gerekir.


Kanal tedavisi, dişin çekilmesini önlemek için yapılan ve dişe son şansını veren bir tedavidir. Uygun şartlarda yapılan bir kanal tedavisi sonucunda diş ömür boyu ağızda fonksiyon görebilir. Ancak kanal tedavisi yapılan dişler doğal dişlerden daha kırılgan olabilir. Bu durumda üst yapıda büyük ölçekli dolgular yerine onley dolgular ya da kronlar tercih edilmelidir.

Kanal tedavisi gereken ancak yapılmayan vakalarda; şiddetli diş ağrısı en sık görülen komplikasyondur. Bir süre sonra pulpanın canlılığını yitirmesi ile ağrı kesilebilir. Ancak bu durumda da enfeksiyon sinsi bir şekilde ilerleyerek çene kemiğine sıçrayabilir. Hem sorunlu dişin hem de komşu dişlerin kaybı ile sonuçlanan istenmeyen durumlarla karşılaşılabilinir.

Kanal tedavili dişlerin düzenli diş hekimi kontrolleri ve 6 aylık kontrol röntgenleri ile ömür boyu sağlıklı bir şekilde ağızda kalmaları sağlanabilir. Ayrıca çok iyi bir ağız bakımı ile dişin tekrar çürümesi önlenmelidir.

  RETREATMENT (KANAL TEDAVİSİ YENİLENMESİ)

Kanal tedavisi gören dişte iyileşme gerçekleşmeyebilir veya ağrı devam edebilir.

Bazen ağrı tedaviden aylar, hatta yıllar sonra ortaya çıkabilir.

Bu gibi durumlarda ve daha önce eksik yapılmış kanalların (dolgu eksikliği, kanal aleti kırılmış veya dolmamış bir veya birkaç kanal nedeniyle) kanal tedavisinin yenilenmesine (retreatment) ihtiyaç vardır.

Kanal tedavisi yenilenecekse, dişin iç kısmındaki kök kanal dolgusu boşaltılarak kanal tedavisi tekrarlanır.

Kanal tedavisi yenilenmesi, rutin kanal tedavisine göre daha uzun soluklu bir tedavidir.

Hekiminiz sizi birkaç haftalık periyotlarla 1-2 ay pansuman seanslarına çağırabilir.

Bütün bu çabaya rağmen dirençli mikroorganizmaların oluşturduğu inatçı kök ucu enfeksiyonlarında dişin çekimine karar verilebilir.
  Unutmayalım ki, ağzımızdaki her diş birer altın değerindedir, kurtarılmaya, zaman ve emek harcanmaya değerdir.
 
  FİBER POST UYGULAMASI

Kanal tedavisi yapılan dişin üzerine çok fazla madde kaybı yoksa normal dolgu, eğer hiç diş duvarınız kalmamışsa ancak kökler sağlamsa kök kanalından destek alan bir ‘post’ yapılıp üzerine kron kaplama yapmak gerekir.

Fiber postlar özel yer açıcı driller ve yapıştırıcılarla uygulanır
 
  Neden fiber post tercih edilir?

• Kırılma riski daha azdır.
• Dişe hem mekanik hem de kimyasal olarak yapışır.
• Full seramik restorasyonların altında metal yansıması olmadığı için estetik bir görüntü elde edilir.
 
 
Website içeriğinde bulunan bilgiler bilgilendirmek içindir. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır © Gülenyüz Diş Kliniği