Diş Eti Hastalıkları ve Tedavisi

  Sağlıklı diş eti ve periodontal dokular

Sağlıklı diş eti açık pembe renkte, sıkı kıvamlı, mat, diş ile birleştiği yerde bıçak sırtı gibi sonlanan, kurutularak çıplak göz ile bakıldığında yüzeyinde portakal kabuğu görüntüsüne sahip bir dokudur. Sağlıklı diş eti dişi boyun bölgesinde bir yaka gibi sarar ve burada dişi çepeçevre saran bir oluk meydana getirir. “Diş eti oluğu” denilen bu yapı, diş eti hastalığının oluşumu ve ilerlemesiyle derinleşir ve diş hekiminin hastalığı teşhis etmesinde, tedavi yaklaşımını saptamasında belirleyici rol oynar. Sağlıklı diş eti, diş fırçalama ile kanamaz.

Sağlıksız diş eti ve diş eti hastalığı

Diş etinizde kanama (özellikle fırçalama sırasında), dişlerinizde ve diş etlerinizde hassasiyet, ağzınızda rahatsız edici koku, yemeklerden sonra diş etlerini kaşıma ve kürdanlama isteği, diş etinizde çekilme hissi varsa ; Dikkat etmelisiniz! Potansiyel diş eti hastalığınız olabilir.

Periodontoloji nedir ?

Periodontoloji, dişleri çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir diş hekimliği dalıdır.

  Diş taşı nedir ?

Diş taşı yani tartar, tükürüğünüzdeki minerallerin ve plakların bir ürünüdür. Diş taşı, diş eti iltihabı ve periodontitis gibi diş eti hastalıklarının başlıca nedenidir. Diş taşı, özellikle diş eti çizgisinin altında oluştuğunda en büyük sorunu yaratır. Diş taşı, kireçli ve serttir; temizlenmesi ise güçtür. Düzenli diş kontrollerinin bir bölümü dişlerinizin ve taşların temizlenmesini içerir.
 
  Diş eti iltihabı ve diş eti hastalığı

Diş eti kanaması; periodontal hastalıkların her aşamasında görülen hemen hemen tek belirtidir. İltihabın erken dönemlerinde hastalık “gingivitis” adını alır. İltihap diş eti düzeyinden diğer periodontal dokulara geçince, periodontal ligament ve alveol kemiği de etkilenir. Dişin etrafını saran alveol kemiği erimeye başlar. Bu şekliyle hastalık “periodontitis” adını alır. Periodontitis dişlerin etrafında apseler oluşmasına, dişlerin sallanmasına ve kaybına neden olur.
 
  Gingivitis (diş eti iltihabı) nedir ?

Periodontal dokulardan sadece diş etinin sağlığını kaybetmesi ile ortaya çıkan klinik tablodur. İltihap diğer periodontal dokulara geçmemiştir. Gingivitiste diş eti kırmızı ve şiştir. Yüzeyindeki pütürler kaybolmuş ve doku parlak hale gelmiştir. Gingivitiste diş fırçalarken, hatta bazen kendi kendine meydana gelen diş eti kanaması vardır.

Gingivitis tedavisi

Periodontal hastalıklar diş eti iltihabı ile başlar ve diş eti iltihabının en önemli etkeni diş plağıdır. Diş plağının kalsifiye olması ile diş taşı oluşur. Diş taşı pürüzlü bir yüzeye sahiptir ve üzeri daima kalsifiye olmamış plak ile örtülüdür. Böylece diş taşı, plak için uygun bir yuva oluşturarak iltihabın sürmesine ve şiddetlenmesine neden olur. Bu nedenle oluşmuş diş taşları mutlaka hekim tarafından temizlenmelidir.

Diş taşı temizliği dişlere zarar verebilecek veya tehlikeli bir işlem değildir! Yerleşmiş gingivitisin tedavisi diş yüzeyi temizliği (diş taşı temizliği = detartraj) ile yapılır.

Bu tedavide, tüm periodontal hastalıkların tedavisinde olduğu gibi hastanın ağız hijyen standardının yükseltilmesi amaçlanır.

Diş taşı temizliği yapıldıktan sonra dişlerde hassasiyet olabilir, bu durum normaldir. Diş taşı temizliği sonrası önceden diş taşı ile örtülü yüzey açığa çıkar ve açığa çıkan bu yüzeyde soğuk ve sıcağa karşı duyarlılık olur. Bu duyarlılığın birkaç günde geçmesi beklenir. Önemli olan, hastanın dişlerindeki duyarlılık nedeni ile etkin fırçalama ve ağız bakım işlemlerini ihmal etmemesidir.

  Periodontitis (kemik iltihabı) nedir ?

Diş etinde başlayan kronik iltihabın periodontal ligament ve alveol kemiğine geçmesi ile başlar. Artık yumuşak ve sert doku yıkımı başlamıştır.


Diş eti oluğu, diş etinin şişmesi ve alveol kemiğinin erimesi ile derinleşmiş, dişin etrafında bir “cep” oluşturarak bakterilerin çoğalması için uygun bir ortam haline gelmiştir. Dokulardaki bu yapısal değişiklik “periodontal cep” diye adlandırılır. Periodontal cebin varlığı ve derinliği, diş hekiminin teşhis ve tedavisinde yardımcı olan birer klinik kriterdir. Radyografi de periodontitisin teşhisinde ve tedavi planlamasında vazgeçilmez bir yardımcı yöntemdir. Periodontitis, bazı ender formları dışında, çok yavaş ilerleyen bir hastalıktır.

Uzun yıllar sinsice varlığını sürdürebilir. Tüm bu zaman içinde, lenf ve kan yoluyla yayılarak, tüm vücudu ve önemli organları etkileyen bir enfeksiyon odağı olma özelliği taşır. Ağızda fena koku, diş etinde zaman zaman kanama görülebilir. Periodontitis ilerledikçe diş eti çekilmeleri meydana gelebilir. Bu; dişlerde soğuk, sıcak gibi uyaranlarla hassasiyet meydana gelmesi sonucunu doğurabilir. Dişler yelpaze gibi açılıp birbirlerinden uzaklaşarak yer değiştirebilirler. Daha ileri safhalarda apse oluşumu görülebilir, dişler sallanabilir. Pek çok vakada diş çekimi kaçınılmaz hale gelirken, sert gıdaların çiğnenmesi sırasında dişin yerinden çıkması bile söz konusu olabilir.

  Periodontitis tedavisi

Periodontitisin tedavisinde amaçlanan, yumuşak ve sert dokunun hastalık nedeniyle ortadan kalkmasıyla meydana gelmiş yapısal bozukluğun düzeltilmesidir.

Periodontal dokuların sağlığının kazanılması, sağlıklı dokulardaki yapısal ilişkiyi kaybedilmiş doku seviyesinde yeniden oluşturmakla mümkün olmaktadır. Bu amaçla, periodontal cebin sığlaştırılması ve alveol kemiğindeki deformitelerin düzeltilmesi gerekir. Tedavi sonucunda, hastanın daha rahat temizleyebileceği bir yapı elde edilmiş olur.


Periodontitisin tedavisinde de hastanın ağız hijyen standardının yükseltilmesi birinci derecede önem taşır. Tedaviden sonra kazanılan sağlığın korunması da ancak bu şekilde mümkündür. Diş hekimi diş yüzeyi temizliği ile tedaviye başlar. Birkaç seans süren bu tedaviyi, diş kök yüzeylerinin kürete edilmesi işlemi takip eder. Periodontitisin erken aşamalarında bu tedaviler dokuların sağlığına kavuşması için yeterli olabilir. Hastalığın daha ilerlemiş formlarında cerrahi müdahale gerekir.

Periodontal cebin eliminasyonu ve hastalık sonucu meydana gelmiş kemik deformitelerinin düzeltilmesi için cerrahi operasyonlar yapılır. Kemikteki deformasyonun şekline göre, kaybedilmiş kemiğin bir kısmının geri kazanılmasına mümkün kılabilecek bazı teknikler bu aşamada uygulanabilir. Ağızda tutulması mümkün olmayan dişlerin çekimi, ilerlemiş vakalarda tedavi planının bir parçası olabilir.

Periodontitis- Genetik (Kalıtsal) faktörler

Periodontitisin bazı formlarında genetik eğilimin etkili olduğu gösterilmiştir. Bu tip periodontitislerde, iltihabın dişetinden derin destek dokulara geçişi çok hızlı olmakta, hastalar çok genç yaşta dişsiz kalabilmektedir. Aile bireylerinde erken yaşta diş kaybı hikayesi olan kişilerin bluğ çağından itibaren düzenli olarak bir periodontoloğun kontrolünden geçmesinde yarar vardır.

Periodontitis - Sistemik hastalıklar

Diş eti hastalıkları ve Diabet: Diabet (Şeker hastalığı) bir tür şeker olan glikozun dokularda ve kanda aşırı miktarda birikmesi ile karakterize bir sistemik hastalıktır. Diabetik bireylerde diş eti hastalığı, vücutça sağlıklı bireylere göre daha hızlı ve daha yıkıcı olarak ilerlemektedir. Diabetik bireylerin vücutlarında oluşabilecek en ufak enfeksiyon kandaki şeker miktarının artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle diş eti iltihabı gibi enfeksiyonların kontrol altına alınması ve tedavi edilmeleri gerekmektedir.

  Diş eti hastalıklarında sigaranın rolü

Günümüzde yapılan çalışmalar, tütün kullanımının periodontal hastalığın gelişmesi ve ilerlemesinde en belirgin risk faktörü olma ihtimalini göstermiştir. Sigara içenlerin dişleri üzerinde diş taşının gelişmesi çok daha muhtemeldir ve hastalığa neden olan bakteriler de burada gelişir.

Periodontal hastalık, kemiğe, diş etlerine ve dişi saran diğer yumuşak dokulara saldıran bir enfeksiyondur. Nedeni, yemek ve bakterilerin meydana getirdiği ve dişte sürekli oluşan yapışkan, renksiz bir film olan plaktır. Eğer temizlenmezse, sadece 24 saat içinde plak sertleşerek diş taşını oluşturur.


Vücudunuz plaktaki ve tartardaki bu bakterilere tepki olarak enfekte olmuş alana beyaz kan hücreleri (vücudun doğal savunması) gönderir. Bu beyaz kan hücreleri diş etlerin ulaştığında, enfeksiyonla savaşmak için enzimler açığa çıkarır. Ne yazık ki bu koruyucu enzimler kemiğe ve dişleri saran yumuşak dokuya da saldırır ve parçalar. Tedavi edilmediğinde periodontal hastalık daha da kötüleşerek dişlerinizle diş etleriniz arasında cepler oluşmasına sebep olur.

Zararlı bakteriler bu ceplerde hızla gelişir ve daha fazla kemik ve yumuşak doku yok edildiği için ceplerin derinleşmesine neden olur. Dişleriniz sallanmaya başlayabilir, ağrı yapabilir. Sigara içmek, bu problemi, vücudunuzun periodontal hastalıkla savaşmak için kullandığı doğal işleme zarar vererek daha kötü hale getirir; tükürük düzeylerini düşürür, kan akışını sınırlar ve bağışıklık sisteminize zarar verir.

  Hamilelikte diş eti sağlığı

Hamilelik, anne adayının vücudunda pek çok fizyolojik değişikliğin olduğu bir dönemdir. Bu değişiklikler, vücutta yapılıp kana salgılanan ve genel olarak “hormon” adı verilen proteinler ile düzenlenir.

Anne adayının vücudundaki bu “kimyasal fırtına”, dişetinin mikrobiyal dental plağa karşı savunma cevabını bozar. İlk üç aydaki bulantı ve kusmalar nedeniyle ağız bakımı standardının düşmesi de buna eklenince, diş etinde şiddetli gingivitis ve bazen lokalize diş eti büyümeleri görülür.

Periodontal sorunlar genellikle hamileliğin 2.-7. ayları arasında meydana gelir. Bu lokalize büyümeler “hamilelik tümörü” diye adlandırılır. Bu lezyonlar kötü huylu olmayıp, tedavi edilmeseler de doğum sonrasında hacimce küçülürler. Hamilelik sırasında bireylerde östrojen hormonu azalmakta ve progesteron hormonu artmaktadır. Progesteron hormonu diş eti dokusundaki enfeksiyonların daha ağır seyretmesine neden olabilmektedir.

Bu hormon nedeniyle hassaslaşan diş etinde artan kanama ve hassasiyet şikayetleri ile karşılaşılabilmektedir. Bu tip şikayetleri olan bireylerin hamilelikleri süresince ayda bir kez diş eti hastalıkları uzmanı tarafından takip edilip gerektiğinde basit bir diş taşı temizliği ile şikayetlerinden arınmaları ve konforlu bir gebelik süreci yaşamaları mümkündür. Gebelik döneminde yapılacak tüm dental müdahaleler gibi diş eti ile ilgili yapılacak girişimler genelde gebeliğin 4-6 ayları arasında ve hastanın jinekoloğu ile dialog halinde yapılmalıdır.

Pembe Estetik (Diş eti estetiği)

Sadece beyaz dişler etkili bir gülümseme için yeterli olmayabilir. Beyaz ve muntazam dişleri, diş etleri tamamlamalıdır. Özellikle ön bölge dişlerde, diş ve diş eti estetiği uyumu ayrılmaz parçalardır. Gülme hattının geniş olduğu bireylerde dişler ne kadar düzgün olursa olsun dişetindeki uyumsuzluklar estetik açıdan göze hoş gelmemektedir. Bu tip uyumsuzluklar basit cerrahi girişimler ile düzeltilebilmekte ve bireyin gülüşü çok daha güzel olabilmektedir. Diş eti estetiğinin belirli anotomik sınırlar içinde diş eti uzmanı tarafından yapılması tercih edilmelidir.
 
Website içeriğinde bulunan bilgiler bilgilendirmek içindir. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır © Gülenyüz Diş Kliniği